3 Mayıs 2016 Salı

Sosyal medya anneleri


 

Instagram adlı sosyal paylaşım sitesinde sıkça rastladığımız, çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını paylaşarak 100 bine yakın takipçi kitlesine ulaşan annelerden bazıları "sosyal medya anneleri"

   Instagram'da "ollaluna" kullanıcı adına sahip olan Yeliz Yılmaz ve "pembekoala" kullanıcı adına sahip Funda Korkut  ile görüştük. Yeliz Yılmaz, Halkla İlişkiler mezunu, uzun yıllar yurtdışında yaşamış, Türkiye'ye döndüğünde reklam sektöründe çalışmaya başlamış. Funda Korkut ise Turizmci, oğlu Batuhan doğduğundan beri çalışmıyor, gelirini instagram üzerinden yaptığı reklamlar ve tanıtım filmlerinden elde ediyor. İkisinin ortak noktası, sosyal medya üzerinden aynı işi yapıyor olmaları ve ikisinin de aynı yaşta erkek çocuklarının olması. İkisinin de, sosyal medyada tanınma maceraları doğum fotoğrafları sayesinde başlıyor. Instagram hesabında  60 bin takipçisi olan Korkut,  genelde hamilelik fotoğraflarının saklanıldığını, kendisinin paylaşıyor olmasının insanlar tarafından farklı bulunduğunu bu farklılık sayesinde keşfedilmeye başladığını söylüyor. Takipçi sayısının günden güne artmasını, sosyal medya'da doğal olmalarına bağlayan Korkut ile Yılmaz aynı fikirde. Instagram'da 100 bin takipçisi olan Yılmaz, amacının  sosyal medyada sadece güzel görüntüler vermek olmadığını aksine çocuğunun çok çirkin hallerini de koyuyor olmasının insanlara samimi geldiği görüşünde.

Yeliz Yılmaz: "Bu bakışın çok fazla beğeni ve yorum getirdi bundan sonra hep böyle bakacaksın tarzında bir yaklaşımım olmadı."

 
  Çocuklarının psikolojilerini etkileyecek bir durum olmadığının altını çizen Yılmaz, oğlu Gece'nin,  yeni yeni fotoğraf ve videolarının çekildiğinin farkında olmaya başladığını ve bunun onda bir değişiklik yaratmadığını söylüyor. Oğlunun, fotoğrafının çekildiğini görünce farklılaşmamasının nedenini şu şekilde açıklıyor: "ben onun fotoğrafını çekerken, ne yapıyor ise onu çekiyorum, oyun oynuyorsa oyun oynaşını çekiyorum, onu oyundan koparıp gel şimdi bana poz vereceksin, hiçbir zaman demedim." diyor. Çocuğunun şuanda sosyal medya üzerinde kendisine olan ilginin farkında olmadığını belirten Yılmaz, oğluna: " Sen şöyle baktın, bu bakışın çok fazla beğeni ve yorum getirdi bundan sonra hep böyle bakacaksın." tarzında bir yaklaşımının olmadığını söylüyor. Funda Korkut, fotoğraf ve video konusunda oğlunu hiç zorlamadığını belirtiyor. Korkut: "sonuçta bu onun hayatı, nereye kadar gider? onun istediği yere kadar gider, dolayısıyla onu sıkıntıya sokan bir durum yok şuan, ama çok mutsuz olan çocuklarda görüyorum , sürekli asık suratlı pozlar veren çocukların poz vermeye  zorlandığını düşünüyorum açıkçası." diyor.

 


 

 

Her şey para demek değil sadece para için yapmıyorum bunu

   Çocuk doğurayım da insanlara tavsiyeler vereyim diye başlamadığını her şeyin kendiliğinden geliştiğini söyleyen Funda Korkut, insanların bir şekilde sosyal medya üzerinden hayatına tanık olduklarını ve bu sayede bir güven duygusu oluşturduğunu, bu güven sayesinde insanların, çocuklarla ilgili sorular sormaya başladığını söylüyor. İnsanların onlara güvenmesiyle ve takipçi sayılarının artmasıyla beraber, bazı reklam ajansları kendilerine çeşitli tekliflerde bulunuyor. Ağızlarından çıkan her şeyin bir çocuğu direkt veya dolaylı yoldan etkileyeceği görüşünde olan anneler, sorumluluklarının moda veya makyaj bloggerlarına göre bir tık daha fazla olduğunu söylüyorlar. Reklam konusunda çok seçici olduklarını belirten Korkut ve Yılmaz, kendi çocuklarında uygulamadıkları bir şeyin reklamını  yapmadıklarını söylüyorlar. Çocuklar söz konusu olunca ekstra hassas olunması gerektiğini belirten Korkut, "içeriğini araştırdıktan sonra güvenmediğim ürünleri reddediyorum, ben bu yolu seçtim, ama bunu yapmayanlarda var. Ben başımın ağrımasını istemiyorum. Benim çocuğuma alerji yapmaz, başkasınınkine yapar, bu sefer dönüp de bana, ' sen aldırdın, senin yüzünden oldu' denmesini istemediğim için kabul etmiyorum, tamamen kendi tecrübemi yazıyorum.diyor." İnsanların, "para için çocuğunuzu kullanıyorsunuz" tarzında ki yaklaşımlarından oldukça rahatsız olan Yılmaz: " Her şey para demek değil sadece para için yapmıyorum bunu."diyor.

Funda Korkut: " O kadar çok seven insan var ki, 2 gün bir şey koymayınca insanlar merak ediyor, mesajlar atıyor.Bu sevgi olmasa çekilecek bir şey değil."

   Sosyal medya üzerinden yaptıkları bu işin, oluşturduğu endişelerin üzerinde duran Yılmaz, çocuğunun birçok kişinin bildiği bir çocuk haline geldiğini dolayısıyla dışarıda onunla gezerken dikkat etmeye çalıştığını söylüyor. İnsanlar oğluna yaklaşmaya başladığında, önlerine geçip ilk önce kendisinin merhaba dediğini söyleyen Yılmaz şöyle devam ediyor: "Gece'nin, her yabancıyla konuşabilirim izlenimi, bilinçaltında oluşmasın diye , önce benimle konuşun, arkadaşım olduğunuzu düşünsün ki öyle sizinle iletişime geçsin diyorum insanlara." diyor. Korkut, çok fazla kötü içerikli yorumlar almadığını belirtirken, Yılmaz, sosyal medyada ciddi terörlere maruz kaldığını söylüyor. Kısa bir zaman önce sahte bir hesap tarafından cinsel içerikli ve fotoğraflarında bulunan konumlar sayesinde şimdi oraya geliyorum tarzında mesajlar aldığını söyleyen Yeliz Yılmaz, bu tarz saldırılara maruz kaldığında "lanet olsun artıp deyip, kapatıp gitmek istiyorum." diyor. Kendisinin de bazen kapatmak istediğini söyleyen Korkut: "o kadar çok seven insan var ki, 2 gün bir şey koymayınca insanlar merak ediyor, mesajlar atıyor.Bu sevgi olmasa çekilecek bir şey değil." diyor.

Gülşen Yıldırım: "Çocuğun sosyal-duygusal gelişim alanları olduğunu göz önünde bulundurarak fotoğraf paylaşımlarının yapılması gerekiyor."

   Annelerin, çocuklarının özel anlarına, gelişimlerine dair paylaşımlar yapmayı her zaman çok sevdiğini belirten çocuk gelişim uzmanı Gülşen Yıldırım, sosyal paylaşım siteleri yaygınlaşmadan önce gazete ve dergilerde, köşe yazısı yazma şansı olan annelerin, çocuklarına ilişkin ayrıntıları anlatarak daha geniş kitlelere ulaştıklarını söylüyor. Sosyal medya ile kullanılabilirliğin yaygınlaştığını hem de paylaşımlara görsellik eklendiğini söyleyen  Yıldırım, şöyle devam ediyor: "Paylaşılan görsellerin ulaştığı kişi sayısı fark etmeksizin " henüz bu konuda hiç bir fikri beyan edemeyen hatta ne olduğunu dahi anlayamayan bir çocuğun günlük yaşantısının her anının fotoğraflanması ve çocuğun izni olmadan  her ayrıntının başkaları ile aşırı paylaşımı özellikle büyüdükçe bir çok çocuğu rahatsız eder. Özellikle ergenliğe doğru küçükken komik gelen şeyler, utandırıcı olmaya başlar ve bunları paylaşan ebeveynlerine öfke duyabilirler." Bir grup çocuk içinse göz önünde olmanın, ilgi toplama ve sevilme aracı olarak görülmesinin diğer yönlerinin gelişiminin olumsuz etkileyebileceğini söylüyor. Bu ilginin çocuk büyüdükçe aynı şekilde devam etmeyebildiğini belirten Yıldırım : "ilgiyi sürdürmek için uğraşların getireceği sorunlar, ilgi kaybının getireceği çökkünlükler ve daha birçok beklenmedik sorun sıralanabilir.'' diyor.

Çocuklarının fotoğraflarını paylaşmanın ebeveynlerin en doğal hakkı olduğunu önemle belirten pedagog, dikkat edilmesi gereken konunun çocuğun sosyal- duygusal gelişim alanları olduğunu göz önünde bulundurarak fotoğraf paylaşımlarının yapılması gerektiğini söylüyor. Güvenlik ayarlarına da  gereken özeni göstermeleri konusunda anneleri uyaran Yıldırım, aileleri her konuda olduğu gibi bu konularda da çocuklarına doğru rol model olmaları konusunda uyarıyor.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder