24 Mayıs 2016 Salı

Eskimeyen Vintage Tutkusu


   Türkiye'de antika eşya satıcılığı yıllardır süregelen bir gelenek . Son yıllarda yalnızca eşyalar değil,  ikinci el ve vintage kıyafetler de rağbet görmekte. Avrupa'da yıllardır devam eden ikinci el kıyafet satılan bit pazarları ülkemizde de son yıllarda ilgi görmekte. Türkiye'de, önce ki yıllarda, başkalarına ait veya belirli bir dönemi yansıtan kıyafetleri giyinme fikri pek yaygın değildi, ancak artık moda haline gelen vintage ve ikinci el kıyafetler, özellikle gençlerin ilgisini çekiyor.

   Cihangir'in dar sokaklarında yürüyorum. Korna sesi yok denecek kadar az, sanki İstanbul'da değilmişim gibi. Az ileride içerisi tıklım tıklım olan bir butiğe takılıyor gözüm.  Hemen içeri atıyorum kendimi. İçerisi buram buram tarih kokuyor. Sanki bir dönem filmi çekiliyor da müşteriler de bu filmin oyuncusu. Tuttuğunu kapan kasaya koşuyor çünkü her şeyden bir tane var. Rengarenk otrişler, koca koca çerçeveli gözlükler, yıllanmış saatler, giyilmiş terlikler, 70- 80 ve 90'lı yılları hatırlatan ceketler, babaannelerimizin sandıklarında özenle sakladığı diz altı elbiseler, üzeri aşınmış çantalar ve daha sayamadığım bir döneme damga vurmuş giysiler ve aksesuarlar... İnsanların bu yoğun ilgisi merakımı daha da arttırıyor. Butik sahibiyle ikinci el ve vintage ürünler hakkında derin bir sohbete dalıyorum. Cihangir'de ki bu butiğin adı, Madam Mare Vintage, karı koca işletiyor bu sevimli butiği, Esra ve Ferhat Sak. Bu butiklerden alışveriş yapanlar kadar, bu butiklerden alışveriş yapanları merak edenler var, bende bunlardan biriyim bu sebeple ilk olarak kendilerine ikinci el ve vintage terimleri arasında ki farkı soruyorum. Esra Hanım aynı gibi görünen bu iki terimin aslında çok farklı olduğunu, vintage , döneminde üretilen ürünlere verilen bir ad, ikinci el, ise güncel üretimlerin tekrar değerlendirilmesiyle oluşan kavram olduğunu söyledi. Mağazalarına, ürünlerini özenle seçen karı koca, ürünlerin %90'ını İtalya, Almanya ve Fransa başta olmak üzere çeşitli ülkelerden tamamen kendi zevkleri ve müşterilerden gelen talepler doğrultusunda toparlıyorlar.. Fiyatların neden bu kadar pahalı olduğunu sorduğum da alınan ikinci el ürünleri onarırken oldukça masraf yaptıklarını belirtiyorlar. Vintage ürünlerin fiyatlarının üretim tarihi ve kondisyonlarına göre belirlendiğini de söylediler. Ülkemizde vintage ürünlerin yurtdışına göre oldukça uygun fiyatlı olduğunu, mağazalarına gelen turistlerinde bu ucuzluk karşısında şaşkınlık geçirdiklerini söylüyorlar.

Bu mağaza benim ilgimi çekiyor ama zara ilgimi çekmiyor

   Biz konuşurken, içeriye giren bir müşteri dikkatimi çekiyor. Sanki başka bir dönemden fırlamış gibi. Gözüme yabancı görünen bu kişiye, ortamın atmosferinden ötürü olacak ki çabuk ısınmaya başlıyorum. Esra Hanım bu kişiye baktığımı fark edip, yanımıza çağırıyor. Kendisi butiğin daimi müşterilerinden Nazlı Atasoy. Nazlı Hanım, konuya o kadar hakim ki ben sormadan meraklarımı gideriyor hemen. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakultesi'nde Tekstil Bölümü okuduğunu, vintage ve ikinci el tutkusunun babasının antikacı olmasından geldiğini söylüyor. Daha çok yurtdışından alışveriş yaptığını, Türkiye'de genelde ikinci el ürün satan pazarlardan alışveriş yaptığını birde bu butiğin vazgeçilmezleri arasında olduğunu söylüyor. Günümüzdeki sözde vintage tutkunlarını da eleştirmeden duramıyor Nazlı, kendisinin sırf modaya uymak için almadığını bunu bir hayat ve yaşayış tarzı olarak gördüğü için bu şekilde yaşadığını üstüne basa basa söylüyor. Nazlı, sokakta yürürken kendisine bu dünyaya ait değilmiş gibi bakanlardan da son derece rahatsız. Öyle ki bu tutkunluğa sahip insanlar, belli bir kesim tarafından yadırganıyor, yani insanlarımız  vintage ürünlere ilgi gösteriyor gibi görünse de ülke baştan aşağı vintage ı henüz kaldıramıyor.  Nazlı'nın, kendini özgür hissettiği yerlerin başında Cihangir, Çukurcuma, Beyoğlu geliyor...

 

Bu işin nerede yapıldığı değil nasıl yapıldığı önemli

   Başka şehirlerde bu tutku nasıl ilerliyor merak ediyorum. İnternetten vintage butikler hakkında ufak bir araştırma yaparken karşıma sürekli "KÜF" adında bir butik çıkıyor. İzmir'de Alsancak'ta bir butik, telefon yoluyla ulaşıyorum butik sahibi, Buket Hanıma. Kendileri daha çok internetten satış yaptıkları için vintage ürünlerin internet piyasasında nasıl işlediğini merak ediyorum. Buket Hanım Küf Vintage'da ağırlıklı olarak günümüz trendlerinin vintage yorumlarının bulunduğunu, dökümlü kaşmir paltolar, tulumlar, 80'li ve 90'lı yılların deri ve denim ceketler, dünya markalarının altın kaplama ve sınırlı sayıda üretilmiş gözlükleri, çizgili takımlar, oduncu gömlekler ve blazerlara rastlamanın mümkün olduğunu söylüyor. Vintage tutkunları tarafından, Türkiye'nin en popüler vintage butikleri arasına girmeye hak kazanmış butikte İstanbul-Ankara-Antalya başta olmak üzere Türkiye'nin her yerine ürün satılıyor. Butiğiniz İstanbul'da olsa daha mı çok satış yapardınız diyorum, ''Bizde bu işin nerede yapıldığı değil nasıl yapıldığı önemli'' şeklinde cevap veriyor soruma Buket Hanım.

   Son dönem de bu tutkunun artış göstermesini de şuna bağlıyor butik sahibi, vintage'ın bir kültür olduğunu. Bu kültürle tanışan insan sayısının artmasıyla vintage giyenlerinde arttığını söylüyor. İnsanların bu kültürle tanışmasında ki rolün başında şüphesiz televizyon programlarının geldiğinin de altını çiziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder