3 Mayıs 2016 Salı

Hindistan cevizinin tam anlamıyla etinden, sütünden faydalanılıyor.


 
 
Hindistan cevizi, yeni bir trend olarak günümüzde daha çok duyulmaya başlasa da aslında tropik bölgelerde uzun zamandır kullanılan bir besindir. Endonezya, Filipinler, Hindistan ve Güney Asya ülkelerinde yetişen ve yöre halkının “hayatın ağacı” olarak nitelendirdiği bu enerji yoğunluğu yüksek besin, alternatif tıpta uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Günümüzde popüler olan hindistan cevizi hangi alanlarda kullanılıyor ve nelere iyi geliyor, uzmanlardan dinledik.
 

Beslenme uzmanı Buse Çapraz, Amerika’da 1940’lardan sonra kalp hastalıkları oranının artmasıyla beraber bitkisel yağların yerini hindistan cevizi yağının almaya başladığını söylüyor. Orta zincirli yağ asitlerinin genel kaynağı olan hindistan cevizini, sindirim problemi yaşayan hastaların kullanması gerektiğini belirten Çapraz, "orta zincirli yağ asitlerinin en önemli özelliği, vücutta kullanılması için parçalanmasına gerek yoktur direk olarak ince bağırsağa ulaştıklarında zaten yağ asidi formunda oldukları için hemen kapı toplardamarınca emilir ve anında karaciğerlere gider. Karaciğerde de enerji olarak metabolize edilir" diyor. Çapraz, yapılan araştırmalarda hindistan cevizinin antimikrobiyal özellikleri olduğunu bu sebeple hastalığa neden olan mantar, bakteri, virüs ve parazitleri öldürmekte etkili olduklarının ispatlandığını söylüyor.

Hindistan cevizi yağı içerdiği yağ asitleri sayesinde yüksek ısıya maruz kaldığında okside olmaması açısından pişirme yağı olarak ta rahatça kullanılabileceğini söyleyen Çapraz, bu yağın sağlığa birçok faydası olduğu gibi zayıflama üzerinde de etkili sonuçlarının olduğunu söylüyor. 2008 yılında American Journal of Clinical Nutrition’da yapılan bir çalışmadan bahseden Çapraz çalışmayı şu şekilde açıklıyor: "Kalori kısıtlı diyet alan iki grupta bir gruba zeytinyağı diğer gruba hindistan cevizi yağı verilmiştir. Hindistan cevizi yağı ile beslenen grupta kilo kaybının daha anlamlı olduğu görülmüştür. Hindistancevizi yağı kendi özel formuyla uzun zincirli yağ asitlerine göre dokularda birikmesi daha zor ve vücutta sindirilmesi daha kolay bir yağdır. Bu yüzden kilo verme programlarında tercih edilmesi önerilir." Buna ek olarak yapılan diğer bir çalışmadan bahseden Çapraz, "orta yaşlı 40 Brezilyalı kadına, 12 hafta boyunca, bir gruba soya yağı diğer gruba hindistancevizi yağı verilmiştir. Çalışma sonunda iki grubunda kilo verdiği ama hindistan cevizi yağ çeşidiyle beslenen grubun bel/kalça oranının diğer gruba göre anlamlı bir şekilde azaldığı ispatlanmıştır. Hindistancevizi yağını kullanan grupta doygunluk hissinin daha fazla olduğu bildirildiği için bunun da kilo kaybına etkisi büyüktür" diyor.

Sadece zayıflama için değil nörolojik hastalıklar içinde kullanılmasının önemli bir kaynak olduğunu söyleyen Çapraz, "bu tip hastalıklarda, karbonhidrat kısıtlı diyetler uygulanır glikoz beyin için gerekli enerjiyi sağlayamaz, bu durumda hindistan cevizi yağı beyin için enerji kaynağı olarak kullanılır dolayısıyla beyinin glikoza ihtiyacını minimum düzeye indirerek hastalık semptomlarını en aza indirger" diyor. Yapılan diğer bir çalışmayı Çapraz şu şekilde açıklıyor: "Hindistan cevizi yağı kullanan tip 2 diyabetli hastalarda, insülin hassasiyetinde büyük ölçüde kontrol sağlandığı görülmüştür. Katılımcılar üzerinde yapılan çalışmada 5 gün boyunca %77.5’u uzun ve orta zincirli yağ asitleri içeren diyet ile beslendiklerinde insülin hassasiyetinde %17 ile 30 arasında yükselme saptanmıştır."

Bütün dünyaca  kabul edilen beslenme ilkelerinde hiç bir besinin tek başına zayıflatma gibi bir etkisi olmadığını söyleyen diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, Buse Çapraz'ın aksine, hindistan cevizi yağı metabolizmayı hızlandırsa bile çok kayda değer bir değişime neden olmayacağını söylüyor. Hatta fazla tüketiminde, enerji değeri yüksek olduğu için aksine kilo aldırıcı etkisi olduğunu belirtiyor. Çakmak, hindistan cevizi sütünün kullanımını ise şu şekilde açıklıyor: "Hayvansal kaynaklı olmadığı için süt tüketiminde önerilmesi oldukça mantıklı ancak tüketim miktarı bireyin yaş-boy-kilo ve akabinde enerji ihtiyacının yüzde dağılımları göz önüne alınarak yapılmalıdır."

   
Dermatolog Derya Yurdan,  hindistan cevizi yağının bütün aminoasitleri içerirken, potasyum,sodyum,magnezyum ve kükürtte yapısında bulundurduğunu söylüyor. Günümüzde en popüler hali ile estetik alanında kullanımı ile dikkat çekmekte olduğunu söyleyen Yurdan, kullanım alanları ile ilgili bilgi vermeden önce, dermatolojik rahatsızlığı olan ve aşırı alerjik bünyeli kişilerin kullanımdan önce hekimleri ile görüşmeleri gerektiğini söylüyor.


Son dönemde hindistan cevizi yağına kolaylıkla ulaşabilindiğini belirten Yurdan, "hindistan cevizi yağının katı olarak alınması ve marka seçimi önemlidir" diyor. Dermatolog, saçlar içinde  iyi bir bakım olabileceğini, haftada bir yada iki kez uygulama sonucunda saça yumuşaklık ve parlaklık verdiğini söylüyor.

Saatlerce makyajdan hava alamayan bir cilt için mükemmel bir makyaj temizleyicisi olduğunu söyleyen Yurdan, dudak bakımında, tırnak bakımında, vücut masajlarında kullanılabilindiği gibi, cilt çatlaklarında çatlağın oluşma halinde derecesini azalttığının gözlemlendiğini söylüyor. Yalnızca kadınların değil, traş sonrası kuruluğu önlemek için erkeklerinde kullanabileceğini belirtiyor.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder