Hindistan cevizi, yeni bir trend olarak günümüzde
daha çok duyulmaya başlasa da aslında tropik bölgelerde uzun zamandır
kullanılan bir besindir. Endonezya, Filipinler, Hindistan ve Güney Asya
ülkelerinde yetişen ve yöre halkının “hayatın ağacı” olarak nitelendirdiği bu
enerji yoğunluğu yüksek besin, alternatif tıpta uzun yıllar boyunca
kullanılmıştır. Günümüzde popüler olan hindistan cevizi hangi alanlarda
kullanılıyor ve nelere iyi geliyor, uzmanlardan dinledik.
Beslenme uzmanı Buse Çapraz, Amerika’da 1940’lardan
sonra kalp hastalıkları oranının artmasıyla beraber bitkisel yağların yerini
hindistan cevizi yağının almaya başladığını söylüyor. Orta zincirli yağ
asitlerinin genel kaynağı olan hindistan cevizini, sindirim problemi yaşayan
hastaların kullanması gerektiğini belirten Çapraz, "orta zincirli yağ
asitlerinin en önemli özelliği, vücutta kullanılması için parçalanmasına gerek
yoktur direk olarak ince bağırsağa ulaştıklarında zaten yağ asidi formunda
oldukları için hemen kapı toplardamarınca emilir ve anında karaciğerlere gider.
Karaciğerde de enerji olarak metabolize edilir" diyor. Çapraz, yapılan
araştırmalarda hindistan cevizinin antimikrobiyal özellikleri olduğunu bu
sebeple hastalığa neden olan mantar, bakteri, virüs ve parazitleri öldürmekte
etkili olduklarının ispatlandığını söylüyor.
Hindistan cevizi yağı içerdiği yağ asitleri
sayesinde yüksek ısıya maruz kaldığında okside olmaması açısından pişirme yağı
olarak ta rahatça kullanılabileceğini söyleyen Çapraz, bu yağın sağlığa birçok
faydası olduğu gibi zayıflama üzerinde de etkili sonuçlarının olduğunu
söylüyor. 2008 yılında American Journal of Clinical Nutrition’da yapılan bir
çalışmadan bahseden Çapraz çalışmayı şu şekilde açıklıyor: "Kalori kısıtlı
diyet alan iki grupta bir gruba zeytinyağı diğer gruba hindistan cevizi yağı
verilmiştir. Hindistan cevizi yağı ile beslenen grupta kilo kaybının daha
anlamlı olduğu görülmüştür. Hindistancevizi yağı kendi özel formuyla uzun
zincirli yağ asitlerine göre dokularda birikmesi daha zor ve vücutta
sindirilmesi daha kolay bir yağdır. Bu yüzden kilo verme programlarında tercih
edilmesi önerilir." Buna ek olarak yapılan diğer bir çalışmadan bahseden Çapraz,
"orta yaşlı 40 Brezilyalı kadına, 12 hafta boyunca, bir gruba soya yağı
diğer gruba hindistancevizi yağı verilmiştir. Çalışma sonunda iki grubunda kilo
verdiği ama hindistan cevizi yağ çeşidiyle beslenen grubun bel/kalça oranının
diğer gruba göre anlamlı bir şekilde azaldığı ispatlanmıştır. Hindistancevizi
yağını kullanan grupta doygunluk hissinin daha fazla olduğu bildirildiği için
bunun da kilo kaybına etkisi büyüktür" diyor.
Sadece zayıflama için değil nörolojik hastalıklar içinde kullanılmasının önemli bir kaynak olduğunu söyleyen Çapraz, "bu tip hastalıklarda, karbonhidrat kısıtlı diyetler uygulanır glikoz beyin için gerekli enerjiyi sağlayamaz, bu durumda hindistan cevizi yağı beyin için enerji kaynağı olarak kullanılır dolayısıyla beyinin glikoza ihtiyacını minimum düzeye indirerek hastalık semptomlarını en aza indirger" diyor. Yapılan diğer bir çalışmayı Çapraz şu şekilde açıklıyor: "Hindistan cevizi yağı kullanan tip 2 diyabetli hastalarda, insülin hassasiyetinde büyük ölçüde kontrol sağlandığı görülmüştür. Katılımcılar üzerinde yapılan çalışmada 5 gün boyunca %77.5’u uzun ve orta zincirli yağ asitleri içeren diyet ile beslendiklerinde insülin hassasiyetinde %17 ile 30 arasında yükselme saptanmıştır."
Bütün dünyaca
kabul edilen beslenme ilkelerinde hiç bir besinin tek başına zayıflatma
gibi bir etkisi olmadığını söyleyen diyetisyen Füsun Bilgin Çakmak, Buse
Çapraz'ın aksine, hindistan cevizi yağı metabolizmayı hızlandırsa bile çok kayda
değer bir değişime neden olmayacağını söylüyor. Hatta fazla tüketiminde, enerji
değeri yüksek olduğu için aksine kilo aldırıcı etkisi olduğunu belirtiyor.
Çakmak, hindistan cevizi sütünün kullanımını ise şu şekilde açıklıyor:
"Hayvansal kaynaklı olmadığı için süt tüketiminde önerilmesi oldukça
mantıklı ancak tüketim miktarı bireyin yaş-boy-kilo ve akabinde enerji
ihtiyacının yüzde dağılımları göz önüne alınarak yapılmalıdır."
Dermatolog Derya Yurdan, hindistan cevizi yağının bütün aminoasitleri içerirken, potasyum,sodyum,magnezyum ve kükürtte yapısında bulundurduğunu söylüyor. Günümüzde en popüler hali ile estetik alanında kullanımı ile dikkat çekmekte olduğunu söyleyen Yurdan, kullanım alanları ile ilgili bilgi vermeden önce, dermatolojik rahatsızlığı olan ve aşırı alerjik bünyeli kişilerin kullanımdan önce hekimleri ile görüşmeleri gerektiğini söylüyor.
Son dönemde hindistan cevizi yağına kolaylıkla ulaşabilindiğini belirten Yurdan, "hindistan cevizi yağının katı olarak alınması ve marka seçimi önemlidir" diyor. Dermatolog, saçlar içinde iyi bir bakım olabileceğini, haftada bir yada iki kez uygulama sonucunda saça yumuşaklık ve parlaklık verdiğini söylüyor.
Saatlerce makyajdan hava alamayan bir cilt için mükemmel bir makyaj temizleyicisi olduğunu söyleyen Yurdan, dudak bakımında, tırnak bakımında, vücut masajlarında kullanılabilindiği gibi, cilt çatlaklarında çatlağın oluşma halinde derecesini azalttığının gözlemlendiğini söylüyor. Yalnızca kadınların değil, traş sonrası kuruluğu önlemek için erkeklerinde kullanabileceğini belirtiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder